29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan Macron'a tepki: 'Son derece talihsizdir'

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir'e yaptığı ziyarette Türkiye aleyhinde asılsız bir iddia ortaya atarak, Türkiye menşeli ağların Afrika'da Fransa karşıtı propaganda yürüttüğünü söylemişti. Macron'un sözlerine Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün sert bir tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, söz konusu açıklamanın 'talihsiz' olduğunu belirterek "Macron'un, ülkemiz dahil başka ülkelere yönelik ithamda bulunarak sömürgeci geçmişinden sıyrılmaya çalışması kabul edilemez." dedi.

'SON DERECE TALİHSİZ'

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Cezayir’e yapmakta olduğu ziyaret sırasında diğer bazı ülkelerle birlikte ülkemizi hedef alan beyanlarda bulunması son derece talihsizdir. Başta Cezayir olmak üzere Afrika’daki sömürgeci geçmişiyle yüzleşmekte zorlanan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, ülkemiz dahil başka ülkelere yönelik ithamda bulunarak sömürgeci geçmişinden sıyrılmaya çalışması kabul edilemez. Düşmanlıkları değil dostluğu teşvik eden ve aynı zamanda Afrika Birliği’nin stratejik ortakları arasında yer alan Türkiye, hem Cezayir hem de Afrika kıtasının diğer ülkeleriyle ilişkilerini her geçen gün geliştirmekte, karşılıklı güven ve kazan-kazan ilişkisine dayanan bu ilişkiler, ülkelerin kendi iradelerine saygılı biçimde ilerlemektedir. 'ÇARPIK BİR ZİHNİYETİ YANSITIYOR' Fransa, Afrika kıtasında, kendisine yönelik tepkiler olduğunu düşünüyorsa, bu tepkilerin kaynağını kendi sömürgeci geçmişinde ve bunları hala farklı yöntemlerle devam ettirme çabalarında aramalı ve bunu düzeltme yoluna gitmelidir. Kendi geçmişine ilişkin sorunlarla yüzleşmek ve bunları çözmek yerine, bu tepkilerin üçüncü ülkelerin faaliyetleri nedeniyle ortaya çıktığını iddia etmek sadece sosyolojik bir olguyu ve tarihi yadsımak değil, aynı zamanda bazı siyasetçilerin sahip olduğu çarpık bir zihniyeti de yansıtmaktadır.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı: Çekya’nın ve bazı AB kurumlarının yaptıkları açıklamaların bizim açımızdan bir anlam ve değeri yoktur

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, AB Dönem Başkanı sıfatıyla Çekya Dışişleri Bakanlığının ve diğer bazı AB kurumlarının Türkiye’ye ilişkin açıklamaları hakkındaki soruya cevap verdi. Sözcü Bilgiç, açıklamasında şunları kaydetti: "AB Dönem Başkanı sıfatıyla Çekya Dışişleri Bakanlığının ve diğer bazı AB kurumlarının ülkemize dair yaptıkları açıklamaların bizim açımızdan bir anlam ve değeri yoktur. AB’nin üyelik dayanışması gerekçesiyle Yunanistan’a Ege ve Akdeniz ihtilaflarında sorgusuz sualsiz destek vermesi hem AB’nin kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır. Yunanistan’ı şımartan bu tutum çözümü değil çözümsüzlüğü teşvik etmekte, Yunanistan’ın maksimalist talepler peşinde koşmasına destek olmaktadır. Bu açıklamaları yapanların Yunanistan’ın ülkemize yönelik ihlal, taciz ve tehditlerini, tahrikkar eylem ve söylemlerini görmezden gelmeleri, uluslararası hukuka aykırı eylem ve uygulamalarına kayıtsız kalmaları tam bir garabettir. Çekya Dönem Başkanlığı ya da AB diyaloğu teşvik etmek istiyorlarsa, Türkiye-AB ilişkileri esasen AB dayanışmasını ve ortak çıkarları baltalayan dar görüşlü Yunan/Rum vetosunun suistimalinden kurtarılmalıdır. Türkiye, Ege ve Akdeniz’de meşru hak ve çıkarlarını kararlılıkla korumaya devam edecektir." https://twitter.com/tc_disisleri/status/1567031781718728704?s=21&t=FE7z6tTW8jEX_su_0Mc08w ÇEKYA'NIN AÇIKLAMALARI Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını yürüten Çekya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'a yönelik "Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz" sözlerini "kabul edilemez" olarak tanımlamıştı. Çekya Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Hedeflerimizden biri de AB-Türkiye diyaloğunu teşvik etmektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'a hitaben yaptığı son açıklama gibi, AB üyesi devletlerin kabul edilemez şekilde tehdit edilmesi, bu konuda (diyaloğun teşvikini kastediyor) son derece yararsızdır" denilmişti.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan Yunanistan'a 'Küçük Asya Felaketi' tepkisi: Tarihten hiçbir ders çıkarmıyorlar!

Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın 16 Eylül'de “Küçük Asya Felaketi” adı altında yaptığı Türkiye'ye yönelik ithamlarına sert tepki gösterdi. Bakanlığın açıklaması şu şekilde; Yunan makamlarının "Küçük Asya Felaketi" adı altında yapılan gerçeklikten uzak, akıl dışı açıklamalar ve etkinlikler aracılığıyla, Yunan ordusunun yüz yıl önce giriştiği macera sonucu Anadolu'yu işgali sırasında aldığı yenilgiyi ve insanlığa karşı işlediği barbarca suçları unutturmaya, tarihi olguları çarpıtarak kendi kamuoyunu ve uluslararası toplumu yalanlarla yanlış yönlendirmeye çalıştığını görüyoruz. Anadolu'da sivil halka karşı gerçekleştirdiği toplu katliamlar ve yıkımlardan dolayı Yunanistan'ın, Lozan Antlaşması'nın 59. maddesinde yer alan "Yunanistan, savaş yasalarına aykırı olarak, Anadolu'da Yunan ordusunun ya da yönetiminin eylemlerinden doğan zararların onarımı yükümlülüğünü tanır" hükmüne istinaden, insanlığa karşı işlediği suçları kabul ettiğini ve tazminat ödemeye mahkum edildiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Tarihten hiçbir şekilde ders çıkarmayan Yunanistan'ın günümüzde dahi, kadın-çocuk ayırt etmeden, çaresiz durumdaki göçmenleri ölüme terk ederek, insafsız eylemleriyle insanlığa karşı suç işlemeyi sürdürdüğüne tüm dünya tanıklık etmektedir. Türkiye, tarihi olayları yalanlarla çarpıtmaya çalışan Yunanistan'a, Yunan tarihindeki ve bugüne dair kara lekeleri hatırlatmaya ve gerçekleri uluslararası topluma anlatmaya devam edecektir. Yunanistan'ı aklıselime ve gerçekleri tahrifat yoluyla nefreti körüklemekten vazgeçmeye bir kez daha davet ediyoruz.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'ye sert tepki: Temelsiz iddia ve ithamlar içeren bu kararnameyi kınıyoruz

Dışişleri Bakanlığı, Barış Pınarı Harekatı döneminde ABD tarafından yayınlanan ve Türkiye'ye yönelik temelsiz ithamlar içeren başkanlık kararnamesinin yinelenmesini kınadı. Bakanlıktan yapılan açıklamada "ABD tarafından Ekim 2019’dan bu yana Suriye bağlamında 'Ulusal Acil Durum' başlığıyla yayınlanmakta olan başkanlık kararnamesi 12 Ekim 2022 tarihinde aynen yinelenmiştir. Ülkemiz hakkında temelsiz iddia ve ithamlar içeren bu kararnameyi kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı. Kararnamede Türkiye'nin terörle mücadele, sınır güvenliğini korumak, Suriye’den kaynaklı bölücü terör tehditlerini ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı’na dair yer verilen iddiaların asılsız olduğu vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi: "BM Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca icra ettiğimiz Barış Pınarı Harekatı bölgede huzur ve istikrar ortamı sağlamıştır. PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin harekat bölgesinden çıkarılmasını temin etmiştir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına katkıda bulunmuştur." Açıklamada ayrıca ABD'nin terör örgütü PKK/YPG ile angajmanını sonlandırması ve 17 Ekim 2019 tarihli ortak açıklamanın hükümlerini yerine getirmesinin beklendiği ifade edildi.

1 yıl önce

İsveç'in Ankara Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığına çağrıldı

Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği kançılaryasına terör örgütü propagandası ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren görüntüler yansıtılması nedeniyle İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström Dışişleri Bakanlığına çağrılarak kınandı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, PKK iltisaklı unsurlar tarafından bugün Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği kançılarya binasına terör örgütü propagandası ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaretamiz görüntüleri içeren ifadeler ve fotoğraflar yansıtıldı. Olayın ardından Dışişleri Bakanlığına çağırılan Herrström'e Türkiye'nin eylemi kınadığı ve olayın soruşturulması talebi iletildi. Herrström'e eylemin faillerinin tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması ve Türkiye-İsveç ve Finlandiya arasında yapılan Üçlü Muhtıra'da kayda geçirilen taahhütler ışığında somut adımların atılması yönündeki beklentiler aktarıldı.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan 'tampon bölge' paylaşımı

PKK terörü son dönemde İstiklal Caddesi ve Gaziantep'in Karkamış ilçesinde sivilleri hedef aldı. Bu saldırılarda 8 vatandaşımız şehit oldu. Yapılan çalışmalar sonrasında Mehmetçik Pençe Kılıç Hava Harekatı ile Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör hedeflerini yok etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bugün yaptığı değerlendirmede kara harekatına işaret ederek, "Birkaç gündür uçağımızla, topumuzla, SİHA'mızla teröristlerin tepesindeyiz. En kısa sürede tankımızla askerimizle hepsinin kökünü kazıyacağız. Bunu da böyle bilin." dedi. Dışişleri'nden dikkat çeken paylaşım Türkiye bu kapsamsa harekata hazırlanırken Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından bir paylaşım yapıldı. 'Tampon bölge'nin tanımı yapılan paylaşım dikkat çekerken tanımda şu ifadelere yer verildi: "Çeşitli nedenlerle, özellikle çatışması olası bölgeler arasında bulunan taraflı veya tarafsız bölge." https://twitter.com/tc_disisleri/status/1595096482272534541?s=46&t=aUnkUszjjAMWmzJP6BOJOg

1 yıl önce

İsveç Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağrıldı

İsveç'in başkenti Stockholm'de toplanan PKK'lı grubun Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan eylemi nedeniyle İsveç'in Ankara Büyükelçisi Dışişleri bakanlığına çağrıldı. Diplomatik kaynaklar; "PKK/PYD/YPG yandaşlarınca 11 Ocak günü Stokholm’de gerçekleştirilen, Sayın Cumhurbaşkanımızı da hedef alan terör propagandasıyla ilgili olarak İsveç’in Ankara Büyükelçisi Bakanlığımıza çağırılarak tepkimiz ifade edilmiştir.  Büyükelçiye, bu menfur eylemi şiddetle kınadığımız ve protesto ettiğimiz güçlü ifadelerle bildirilmiş, İsveç’in Üçlü Ahitname’yle verdiği taahhütlerin açık bir şekilde ihlali olan ve ülkemizin açıkça tehdit edildiği bu tür terör eylemlerine müsaade edilmemesi talep edilmiştir.  
 Bu çerçevede, eylemin faillerinin tespit edilerek, gerekli işlemlerin yapılması ve İsveç’in taahhütlerini yerine getirmesi yönündeki beklentimiz vurgulanmıştır."

1 yıl önce

İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına Dışişleri Bakanlığı’ndan sert tepki: Lanetliyoruz

Aşırı sağcı Danimarka-İsveç vatandaşı politikacı Rasmus Paludan, bugün Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde infial uyandıracak eylemini tekrarlayarak yine Kuran-ı Kerim yaktı. Paludan’ın eylemi sırasında İsveç polisinin güvenlik önlemleri aldığı ve müdahale etmediği görüldü. İsveç'te Kuran-ı Kerim'e yapılan küstah saldırıyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, İsveç’te bugün kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz" denildi. Bakanlık'tan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, İsveç’te bugün (21 Ocak) kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Müslümanları hedef gösteren ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir nefret suçudur. Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa’da ulaştığı kaygı verici seviyenin de bir başka göstergesidir. İsveç makamlarını bu nefret suçunun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İslam düşmanlığına karşı dayanışma halinde somut tedbirler almaya çağırıyoruz." NE OLDU? Aşırı sağcı Stram Kurs partisinin kurucusu Rasmus Paludan, dün yaptığı açıklamayla İsveç polisinin bugün yapacağı eyleme izin verdiğini vurgulamış ve herkesi sosyal medya hesaplarından eyleme davet etmişti. Paludan, TSİ ile saat 15.00'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önündeki bir alanda İsveç polisinin aldığı güvenlik önlemleri arasında elinde bir çakmak ile uzun bir açıklama yaptı. Paludan daha sonra Kuran-ı Kerim'i yakıp, elinde yanan Kuran-ı Kerim ile açıklamalarına devam etti. Eylem sırasında İsveç polisinin Paludan'a müdahale etmediği görüldü. RASMUS PALUDAN KİM? Aşırı sağcı görüşleriyle bilinen Danimarka-İsveç vatandaşı Rasmus Paludan, Stram Kurs adlı aşırı sağ çizgide olan ve Danimarka ile İsveç'te faaliyet gösteren bir siyasi partinin kurucusu olarak biliniyor. Paludan, daha önce Danimarka'da ırkçılık da dahil birçok suçtan 2020'de bir ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Paludan daha önce de Kuran-ı Kerim yakma eylemi düzenlemiş ve en son geçen yıl Müslümanların yoğun yaşadığı bir semtte Kuran-ı Kerim yakam eylemini gerçekleştirmişti.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10